'Damadımla genelevde karşılaştım' itirafı gündem oldu! Hayat hikayesi tüyleri diken diken etti

Psikolog Gökhan Çınar'ın programına konuk olarak katılan bir kadının şoke eden hayat hikayesi gündem oldu. Üvey babası ve dedesi tarafından taciz edilen kadın kocasının kendisini geneleve sattığını söylerken orada damadıyla karşılaştığını da itiraf etti.
11 Aralık 2022 , Pazar

Katarsis adlı programda psikolog Gökhan Çınar'ın bu haftaki konuğu uzun yıllardır bir genelevde çalışan Cansu Yetiştirdim oldu. Gördüğü zulümleri anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Cansu Yetiştirdim, “Bazen birileri canımı yakıyor, şikayet bile edemiyorum, çünkü dayak yedim, aç kaldım, yapamadım'' diyerek herkesin tüylerini diken diken etti. "Sesimi herkes duysun!" Biz kadınlar hep itilip kakılırız. Bazen kadınlığımdan utanıyorum, bunları yaşamak için mi doğmuşum" diyen Cansu Yetiştirdim, hayatının bir kabus gibi geçtiğini çok açık yüreklilikle anlatıyor.


Cansu Yetiştirdim'in konuşmasından bazı satır başları şu şekilde:

Almanya'da dünyaya geldi. 2 buçuk yaşında olduğu süreçte annem beni Türkiye'ye getirdi. Annemin yasak bir ilişkisinden dünyaya geldim, benim de erkek ikizlerim var. Babam beni Türkiye'ye gönderdi ve kardeşimi hiç tanımadığı bir aileye evlatlık verdi. Beni üvey babam büyttü, annem beni üvey babama bırakarak terk etti ve Almanya'ya döndü. Üvey babamın erkek kardeşi, annesi ve babası hep birlikte yaşıyorlardı, annemin Almanya'dan bize gönderdiği parayla bana baktılar. Annem onların tüm ihtiyaçlarını karşılıyordu.

"BABAM YATAĞINA ALARAK BENİ OKŞARDI"

8-9 yaşımdayken annem kalıcı olarak Türkiye'ye döndü. Annem, üvey babam ve ben ayrı bir evde yaşıyoruz. Üvey babam verem hastası olduğunda 11-12 yaşlarındaydım, annem işe gidiyordu, bütün gün babam tarafından sık sık taciz ediliyordum, beni yatağa taşırdı, okşardı, sonra ayağa kalkıp 'bana yemek hazırla' derdi. Annem gelene kadar günüm böyle geçti. Üvey babam, “Biliyor musun, annene söylesen sana inanmaz. Söylersen "bana iftira atıyor" der, ben de anneme söyleyemedim.

"ELLERİNİ VÜCUDUMDA GEZDİRDİĞİNDE HEP AĞLARDIM"

 Zorbalığın ne olduğunu bile bilmiyorum. Çocuğunu kucağına almayı seven ama yatağına taşıyan bir baba... Çok kötü bir şey, eli üzerimdeyken ağladım, çünkü korktum. "Baba lütfen bunu yapma!" diye söylediğimde bile beni dinlemiyor, beni rahatsız edip duruyor, bu korkunç bir şey! Evden kaçtım, şantiyede yattım, şantiyede aşağıdaki ara sokakta kaldım, orada çalışan adamlardan korktum ve onlardan saklandım çünkü onlar bana ne yapacaksa o zaman annem yapacaktı. Annem daha sonra beni karakoldan bulurdu. Kaçmayayım diye beni hep bağladılar. Yemek yaparım, çamaşır yıkarım, üvey babama bakarım... Arkadaşlarım oynamaya çıkar, ben oturup onları izlerim.

Bir yanım hala eksik çünkü babam yok. Belki bir babam olsaydı bu deneyimleri yaşamak zorunda kalmazdım, kendi çocuğum bile babasına "baba" dediğinde ağladım. Her zaman beyaz saçlı, kaslı vücutlu, büyük göbekli ve gözlüklü bir baba hayal etmişimdir.

"DEDEM AĞZIMI KAPATIRDI VE BENİ TACİZ EDERDİ"

 Asla unutmayacağım, bir keresinde annemin sigarasını çalmıştım, o da beni kapıp birkaç kez dövdü. Dedem gelip bana "Annenin sigaralarını çalma, çalarsan seni döverler" dedi. Dedem anneanneme ve bana her gün sigara alırdı, ama sigaranın pahalı olduğu ortaya çıktı, ne bileyim, dedem ya.. Aklıma bile gelmiyor. Ninem yani annemin halası ilaçlarını içtikten sonra yatardı. Dedem o aralarda ağzımı kapatır sürekli taciz ederdi. Sonra zaten annem beni evlendirdi.

"KÜRTAJ OLMAM İÇİN ZORLADILAR"

 Beni annemin halasını oğluyla evlendirdiler, nikah falan yok. Gelinlik giydirdiler. Evlendikten 10 gün sonra eşim askere gitti. Eşimin Yalova'da oturan ablası küçük kızına bakmam için beni yanına aldı. O da pavyonda çalışıyor. Hatta pavyonun sahibiyle ilişkisi vardı. Mide bulantısı ve yorgunluk hissettiğimde hamile olduğumu öğrendim. Eşim yazmadı, aramadı, ulaşamadım. Baldızım ve kayınvalidem benim için kürtaj yaptırmaya karar verdiler, doktor benimle özel olarak konuşmak istedi. 'Bunu ister misin, bebeğini alalam mı?' diye sordu 'Hayır' dedim, 'Çocuğumu neden alıyorsun' dedim. Kürtaj yaptırsaydım çocuğum olmazdı. Kürtaj yaptırmaya zorladılar, bağırmaya başladım, yengem beni tuttu, sonra doktora söylediklerini duydum, ertesi gün kürtaj ayarladılar.

"GÖRÜMCEMİN DOSTUNUN TACİZİNE UĞRADIM"

Annemin yanına döndüm, olanları anlattım ve 'kaçtım' dedim. İki gün sonra kayınvalidem ve yengem beni almaya geldiler, anneme yalancı olduğumu söylediler, annem inandı. Onlarla eve geri döndüm. Bu sefer görümcemin dostu bana tacizde bulundu. Görümcem dostunu bir gün beni taciz ederken yakaladı ve beni dövdü. Karnım burnumda, beni dışarı attı. Anneme döndüm. Eşim askerden dönünce eşime beni amcası ve çocuğun kendisinden olmadığını söylediler ve eşim de ondan sonra beni hiç aramadı

"BU HAYAT BENİ KANSER HASTASI ETTİ"

 Bu hayat bana kanser hastası yaptı, hep kendimi içine attım, sağ memem alındı, tedavim devam etti, yaşadıklarım yüzünden oldu. Üzgün ​​​​olmaktan, konuşamamaktan, zorbalığa uğramaktan, itilmekten, zorbalık yapmaktan, sevilmemekten, dövülmekten. Derdimi kimseye anlatamadığım için kimse bana inanmıyor Gökhan Bey!

"EKMEĞİ SUYLA ISLATTIKTAN SONRA ÇOCUĞUMA YEDİRDİM"

 Bebeğim doğup 8 aylıkken hayatıma biri daha girdi. Onunla bir arkadaş grubunda tanıştık, onu çok sevdim, aşık oldum. Onun da beni sevdiğini sanıyordum. Bana çok iyi davranıyor. 'Sonunda beni gerçekten seven biri ortaya çıktı' dedim. Sonra benimle evlendi. Bir buçuk yıllık evliliğin ardından aşk da sona erdi. Dayak, şiddet, aldatma başladı. Bir odam, bir yatağım ve bir teneke sobam var. O da taksi şoförü, eve sık gelmiyor, ara sıra bana biraz para bırakıyor ama bu yeterli değil çünkü zaten onunla evliliğimden bir kızım var. Sokağa çıkıyorum, şişeleri alıyorum, bakkala götürüyorum ve karşılığında ekmek ya da yumurta alıyorum... Ekmeği genellikle suya batırıp çocuğuma veriyorum, çünkü başka bir şey yok, o açım Sütüm yetmediği için küçüğüm hiçbir şey yiyemiyor. Kimse beni sevmiyor, bana yardım etmiyor, bana inanmıyor. çok uğraştım...

"BİLMİYORDUM, GENELEVİN SAHİBİYMİŞ"

Yine kocamın eve hiç gelmediği bir dönemdi. Arkadaşıyla görüştüm, arkadaşı bana 'Abla ayrıl bu adamdan, onun karısı ve kızı var' dedi. Ona hesap sormak istedim. İkinci bir hayatı olduğunu kabul etti ama beni tercih ettiğini söyledi. Meğer gözümü boyamak istemiş. Evine daha sık gelmeye başlamıştı, o sıralarda ise beni geneleve satacakmış. Bir gün şöyle dedi: “Bir arkadaşım var, eşiyle çalışıyorlar, çok lüks bir evleri var, sende öyle yaşamak ister miydin? dedi bende 'Çocuğumun daha iyi bir hayatı olmasını neden istemeyeyim' dedim. O da bana bayanın sadece insanlarla sohbet ettiğini ve sosyalleştiğini söyledi. Kabul ettim. Beni Bursa'ya götürdü ve iyi giyimli bir adam geldi, 'Bu bizim kızımız mı?' Ben de oldukça utangaçım çünkü çok zor şeyler yaşadım. Meğer bu adam genelevin sahibiymiş... Eşim "Seni eve bırakırlar, ben bir arkadaşla bir yere giderim" dedi ve beni bırakıp gitti. Bu adamlar beni geneleve getirdi.

"GÖKHAN BEY, HERŞEY ÇOK İĞRENÇTİ!"

Bir bahçe içinde birkaç ev var. Renkli ışıklar, çıplak kadınlar var. İnsanlar dans ediyordu, bir grup adam pencereden dışarı bakıyordu. Sonra "Abla" dediğimiz kadın beni ofisine götürdü. "Bir şey yedin mi?" Ben de yemek istemiyorum çünkü zaten eşim gelecek dedim. Gözümü açtığımda sabah olmuştu, akşama ne anlattılar bilmiyorum çğnkü uyumuşu. Hala eşimin geleceğini düşünüyorum. Günlerce uyudum, bana ne verdiler bilmiyorum, uyurken benimle birlikte fiziksel aktiviteler olduğunu da biliyorum. Eşim beni aradı ve bir süre orada çalışmamı söyledi. Ona kimsenin benimle yatmasını istemediğimi söyledim ve telefonu kapattı. Her gün işkence gördüm, dayak yedim, yemek vermediler aç bıraktılar. İğrençti Gökhan Bey... İğrenç!

"GÜNDE 50-60 KİŞİ NE DEMEKTİR?"

 Aynaya bakıyorum ve kendimden tiksiniyorum, günde 50-60 kişiyle sevişmek ne demektir? Banyo yapmak bile o kokudan kurtulamıyor, ağladıktan sonra insanlar parayı geri istiyor. Hal böyle olunca dayak yedim, “Gülümseyin” dediler. Bazıları hayatından çok memnun. Bir arkadaşım bana "Dediklerini yap yoksa çok kötü şeyler yapacaklar" dedi. Onu görmeye gelen müşteriler sık ​​sık kolonya getirirler, meğer canı sıkıldığı için kolonya içiyormuş.

"GENELEVDE HİÇ BORÇ BİTMEZ"

 O sırada çocuklarıma bir bakıcı tuttum. Eşim beni orada sattığında belli bir meblağ aldı, ben çalışıp ona ödedim. Bu borç bitmedi ama... Kahretsin, borç daha bitmedi. Sadece çalışmak istiyordum, o parayı görmüyordum sadece borç ödüyordum. Kaçmak için o kadar uğraştım ki, patronum polise onun parasını çaldığımı söyleyerek beni tutuklattı. Kızları da ifade vermeye zorlandı. Polisler, "Evraklar olmadan bu kadını size vermem" deyince, evrakları takdim ettiler.Bende o geneleve geri dönmek zorunda kaldım.

"BABA-OĞUL BİRLİKTE GELİRLERDİ"

Oraya her türlü insan gider Gökhan Bey. Kırsaldan da gelirlerdi fakirler de.. Bir savcı müşterim vardı mesela. Amca-torun, baba-oğul... Düşünebiliyor musunuz? Bir baba oğlunu geneleve götürür. Bu nedir; oğlu seksi öğrenecek... Önce oğlu, sonra babası... Bazen iki baba ve çocuk bir kadınla buluşur. Sapıklar da geldi, bir psikopat boynuma kravat doladı. Gardiyanlar ve işçiler gelip kapıyı kırdılar ve beni ondan aldılar. Ölen arkadaşlar da var. belediye gelip onları yetimler mezarlığına gömüyorlar.

"DAMADIM BENİ ÇALIŞTIĞIM GENELEVDE GÖRDÜ"

 4 torunum var, onlarla pek iletişim kurmuyorum çünkü damadım benim hayatımı biliyor. 2-3 ayda bir eve misafir olarak gelip çay kahve içerim. Kızımla evliyken bir damadım beni İstanbul'da bir genelevde görmüş... Ertesi gün beni öldürmek için bir adam gönderildi ve ben de Edirne genelevine götürüldüm.

"TEK İSTEĞİM UMRA'YA GİTMEK"

Seks benim için zorla yaptığı bir şey. Vücudumdan hiçbir şey hissetmiyorum. Tüm kadınsı duygularım öldü, hiçbir şeyim kalmadı. Lütfen biz kadınları rahatsız etmeyin. Evet, evleniyoruz, bir aile kuruyoruz, mutlu olmak istiyoruz. Sevgi ve ilgi gösterin, lütfen şiddet uygulamayın. Hayattan tek istediğim bu, inanıyorum ki bir gün Allah bunu bana verecek. Kabe'ye gidemesem de umreye gitmek istiyorum.

"NEFES ALMAK GÜZEL"

 Şimdi kanser oldum, bir arkadaşımla yaşıyorum, kendi evim yok, bazen merdivenleri süpürüyorum, sağ kolumu pek kullanamıyorum, bazen plastik toplayıp tekrar satıyorum. Bazen yan komşu bana bir tabak yemek veriyor, bir şey bulamasam da ekmek yiyorum. Kimseden destek almadan yalnızım. Ölmek istemiyorum... Hayat ne kadar kötü olursa olsun, her zaman için nefes almak güzeldir... Ama bu mücadelede ne kadar yaşarım bilmiyorum... Lütfen beni yanlış anlamayın , Hiçbir şey için yalvarmıyorum.

Güvenliğinizi Sağlayın: Dayanıklı ve Ekonomik Estetik Bekçi Kulübeleri
Kardeş Eli ile kurban bağışı
Masterchef Yarışmasında Beğeni Rekoru Kıran Gözleme Tarifi! Şefler Sırrını Açıkladı Böyle Harika Oluyor!
Duşakabin Temizliği Nasıl Yapılır? İşte, Kireçleri Ovmanıza Gerek Kalmadan Duşkabin Temizliği Yöntemleri
Bunu yapanın ne ağdaya ihtiyacı oluyor ne epilasyona! İşte sürüldüğü gibi tüyleri döken doğal yöntem
Türkiye'deki Finansal Ürünler: Kredi Kartları, KOBİ Kredileri ve İhtiyaç Kredileri