Niğde’nin Bor ilçesinde ikamet etmekte olan Abdullah Öztürk, bir arkadaşının killerin arasında bulduğu kuyruğu tam 40, bedeni ise 60 santimetre olan bir hayvan iskeletini alarak camekan içerisinde sergilemeye başladı.
8 yıl önce bulunan iskeleti inceleyen profesörler, gördükleri manzara karşısında adeta şok oldular. Hiçbir türe yerleştirilemeyen iskeletin hangi hayvan türüne ait olduğu yıllar sonra dahi belirlenemedi. Şimdilerde Abdullah Öztürk’ün dükkanında olan iskelet, camekan içerisinde saklanmaya ve ziyaretçilere sergilenmeye devam ediyor. İşte, hangi hayvan türüne benzediği bulunamayan iskelet hakkında merak edilen tüm detaylar.
İskeleti bulduğu için örneğin tek sahibi olan Abdullah Öztürk, iskeletin bozulmaması için DNA testi isteyen uzmanlara izin vermediğini açıkladı. Birçok profesörün iskelet üzerinde çalışma yapmak istediğini belirten Öztürk, ‘’Profesörler yılardır gelip iskeleti inceliyorlar. 30 yılını yabani ve vahşi hayvanları incelemek adına harcayan bir profesör, iskeleti alıp Ankara’da DNA testi yapıp dişlerini açmak istedi. Ben iskeletin bozulacağını düşündüğüm için kendisine iskeleti vermek istemedim. Şu ana kadar iskeletin hangi hayvan türüne ait olduğunu hiçbir profesör belirleyemedi.’’ ifadelerini kullandı.
İskeleti hiçbir profesöre vermeyen ve deforme olmasını istemeyen Abdullah Öztürk, varlığın değerini bulunca yüksek fiyattan satılacağını söyledi. Öztürk, ‘’İlk zamanlar meraklı vatandaşlar gelip incelemek istiyordu. Ben o süreçte iskeleti dükkandan kaldırmak zorunda kaldım. Ayrıca iskeleti satın alabilmek için birçok şehirden teklifler aldım. Ama hiçbir zaman satmaya yeltenmedim. Çünkü iskeleti ilk bulduğum dönemlerde satmak gibi bir niyetim yoktu. Şu anda değerini verebilen bir alıcı olursa satmak isterim. Deforme olmasından korktuğum için profesörlere vermek hiç istemiyorum.’’ açıklamalarında bulundu.