Hayatımızı en derinden etkileyecek olan para birimi tabii ki dolar. Biz, TL kazanıyor ya da TL harcıyor olabiliriz. Ama TL harcarken satın aldığımız ürünlere dolar bazında ödeme yapıyoruz. Örneğin bu haberi okurken kullandığınız akıllı cep telefonu bugünkü maliyetlerle en ucuz telefon olsa 2 bin lira ödenmiş olması gerekir. 2 bin lira asıl değeri mi? Hayır. Bugün bir iPhone 13’ün en fazla 4 ya da 5 bin lira olması gerekiyorken 30 bin liralardan bahsediyoruz. Bu sadece akıllı telefon için geçerli, telefona gelene kadar hayatımızı etkileyen daha neler var neler.
Atilla Yeşilada’nın da bahsettiği gibi dolar gelecekte çok daha karanlık duruma sokacak bizi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın dahi yılsonu dolar tahmini 16 lira gelin gerisini beraber hesap edelim. 2021 yılı için yılsonu dolar tahmini yapan TCMB 7 lira vermişti. Ancak 2021 yılını 16 lira ile kapattık. Bu da sonumuzu kendi elimizle hazırladığımızın en büyük göstergesidir. Eğer 2022’yi kapatıl 2023’e giderken daha dikkatli olmazsak 2024 ve 2025’li yıllarda çocuklarımıza daha fazla borç bırakacağız.
Atilla Yeşilada, bu hükümetin hastalığı değil ağrıyı tedavi ettiğini belirtti. Yuvam hesabı açabilen yurt dışında yaşayan Türkler, artık tasarruflarını Türk bankalarında biriktirebiliyor ve burada Dolar ve Euroları üzerinden vadeli mevduat geliri elde edebiliyorlar. Hükümette biliyor bu önlem çalışması, gelen enflasyon tsunamisini sadece görebilir. Durduramaz, yok sayamaz, silemez. Bu hastalığı değil ağrıyı tedavi etmektir. Eğer hükümet daha gerçekçi ekonomik politikalar geliştirmezse sonumuz çok daha kötü olabilir gibi ifadelere yer verdi.