22 Aralık 2022 11:59 Güncelleme : 22 Aralık 2022 11:59

Uzmanlar suyun önemine bir kez daha değindi! Göz altı morlukları susuzluktan da kaynaklı olabilir!

Uzmanlar suyun önemine bir kez daha değindi! Göz altı morlukları susuzluktan da kaynaklı olabilir!

Birçok kişinin rahatsızlık duyduğu göz çevresindeki morluklar uzmanlar tarafından uyarıldı. Hem kadınlar hem de erkeklerde yoğunlukla görülen bu kozmetik problem Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erkan Bulut tarafından açıklandı. Erkan Bulut yaptığı açıklamada, "Susuz kalma, göz altı morluğunun en sık görülen nedenidir. Vücutta yeterince sıvı bulunmaması veya vücudumuzun uygun miktarda su alamadığının işaretidir. Bunun sonucunda gözler çöker ve cilt kemiğe daha yakın bir pozisyon aldığından daha mat veya donuk bir görünüm sergiler" ifadelerini kullandı. İşte tüm detaylar...

İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Öğr. Üyesi Erkan Bulut, göz altı morluklarına yol açan sebepler hakkında açıklamalarda bulundu. Göz çevresi görünümünün kişilerin yorgun ya da yaşlı olarak algılanmasındaki temel faktörler arasında yer aldığına dikkat çeken Bulut, "Göz çevresinde oluşabilecek sorunlardan biri de göz altındaki ciltte görülen morluklardır. Bu cilt problemi, hem kadın hem de erkek cinsiyeti için sık görülen bir kozmetik problemdir. Ciltte görülen bu renk değişikliğine genellikle göz altı torbalarının eşlik ettiği de gözlenmektedir. Her ne kadar göz altı morlukları her kişide ortaya çıkabilecek bir şikâyet olsa da bu durumdan genellikle yaşlı, genetik yatkınlığı olan ve koyu ten rengine sahip bireylerin daha sık etkilendiği görülmektedir" diye konuştu.

ALERJİK REAKSİYONLAR VE GÖZÜ AŞIRI ZORLAMAK DA ETKİLİ OLABİLİR

Göz altı morluklarının nasıl oluşabileceğini anlatan Bulut, "Aşırı yorgunluk göz altı morluğu şikayeti için mantıklı bir açıklama gibi görünse de bu durum dışında birçok faktöre bağlı olarak da meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Yorgunluk dışındaki diğer faktörler yaşlanma, alerjik reaksiyonlar, gözün aşırı zorlanması, susuz kalma, aşırı güneşe maruz kalma ve genetik yatkınlık olarak sıralayabiliriz" ifadesini kullandı. 

UYKU AÇLIĞINA DİKKAT

Dr. Öğr. Üyesi Erkan Bulut, göz altı morluklarına neden olabilecek faktörleri şöyle sıraladı:

"Yorgunluk: Aşırı yorgunluk, çok uzun uyku veya sadece birkaç saat normal uyku zamanını geciktirmek kişilerde göz altı morluğu ile sonuçlanabilir. Uyku açlığı cildin renksiz ve soluk görünüm kazanması ile cilt altındaki koyu renkli doku ve kan damarlarının daha görünür hale gelmesine sebep olur.  Bu durumun yanında, uykusuzluk hali göz altında sıvı birikimine neden olabilir ve bu sıvı birikimi göz altlarının daha şişkin bir görünüm kazanmasına neden olur. Ayrıca bazı kişilerde bu şişmiş kirpik bölümünün meydana getirdiği gölgelenmelerde göz altı morluğu olarak algılanabilir

Alerjik reaksiyonlar: Alerjik reaksiyonlar ve göz kuruluğu göz altı morluğunun oluşmasını tetikleyebilmektedir. Alerjik reaksiyon gerçekleştiğinde vücudumuz histamin salgılar. Bu histaminler salgısı da gözde ve çevresinde kızarıklık ve göz şişmesi gibi rahatsız edici semptomlara neden olur. Ardından kan damarları genişler ve cilt altında olan morlukları görünür kılmaktadır.

Gözün aşırı zorlanması: Uzun bir süre televizyon, bilgisayar ve tablet gibi dijital ekranlara bakmak gözlerin zorlanmasına neden olur. Gözün zorlanması sonucunda bu bölgedeki damar yapılarında bir genişleme meydana gelerek göz çevresi cildinin koyu renkli bir görünüm kazanmasına neden olabilmektedir.

Susuz kalma (dehidratasyon): Susuz kalma göz altı morluğunun en sık görülen nedenidir. Vücutta yeterince sıvı bulunmaması veya vücudumuzun uygun miktarda sulamadığının işaretidir. Bunun sonucunda gözler çöker ve cilt kemiğe daha yakın bir pozisyon aldığında daha mat veya donuk bir görünüm sergiler.

Aşırı güneşe maruz kalma: Aşırı güneşe maruz kalma, vücudumuzda cildimize renk veren melanin pigmentinin aşırı düzeyde üretimini tetikleyebilir. Bunun sonucunda göz çevresinde meydana gelen aşırı pigment üretimi bu bölgenin daha koyu renkli bir görünüm kazanmasına neden olabilir.

Genetik yatkınlık: Ailede benzer şikâyetleri olan bireylerin varlığı ailenin diğer üyelerinde gözlerin altında koyu halka oluşumunda önemli risk faktörü olarak kabul edilir. Göz altı morluklarının altında yatan neden kalıtsal özellikler olduğunda bu şikâyet genellikle erken çocukluk döneminde başlar ve yaşın ilerlemesiyle yavaşça kaybolabilir. Bazen bu durum yaşlandıkça daha kötü bir duruma da dönüşebilmektedir."

FARKLI HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR

Göz altı morluklarının başka hastalıkların da habercisi olabileceğini dile getiren Bulut, şunları kaydetti:

"Her ne kadar yaşam şeklimize ya da yaşlanmaya bağlı olarak gözaltı morlukları ile karşılaşsak bile bazı durumlarda geçmeyen gözaltı morlukları için doktora gidilmesi gerekmektedir. Göz altı morlukları göz bölgesinde meydana gelen yağ dokusu kaybı, hiperpigmentasyon hastalıkları, dermatit, demir eksikliği, anemi (kansızlık), yüzde meydana gelen cilt incelmesi ve tiroit hastalığı gibi hastalıklar ile ilişkili olabilir."

UZMAN HEKİME DANIŞILMALI

Göz altı morluklarından nasıl kurtulunabilineceğine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Bulut, "Göz altı morluklarının kontrol altına alınması için yapılması gerekli en önemli adım, bu durumun oluşumundaki temel nedenin belirlenmesidir. Nedenin belirlenmesi için bir hekime danışılmalı ve tespit edilebilen nedene yönelik kişiselleştirilmiş önlemlere başvurulmalıdır. Ancak yapılacak en kolay ve en basit tedavinin göz altı morluklarına neden olan faktörlerden kaçınmak olduğunu unutmamalıyız" dedi.

DÜZENLİ VE YETERLİ UYKU OLDUKÇA ÖNEMLİ

Göz altı morluklarına karşı evde uygulayabileceğimiz basit tedavi yöntemlerinin de olduğunu ifade eden Bulut, "Bu tedavilerin genellikle yan etkileri yoktur ve ucuzdur. Bu tedavileri soğuk kompresler, yatarken başımızın yükseltilmesi, düzenli ve yeterli uyku ritminin kazanılması diyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu. 

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Tedavi yollarından bahseden Dr. Öğr. Üyesi Bulut, "Göz altlarındaki morluklara yönelik tedaviler alanında uzman ekipler tarafından uygulanmaktadır. Cerrahi olmayan ve cerrahi olan seçenekler olmak üzere iki bölüme ayrılabilir. Cerrahi olmayan yöntemler kimyasal cilt soyma (peeling), mezoterapi, PRP, haricen krem uygulamaları, lazer uygulamaları ve göz altı dolgu uygulamaları olarak belirtilebilir. Cerrahi yöntemler ile göz kapağındaki yağ torbalanmalarına, çökmelere ve sarkmalara müdahale edilerek göz kapağının yeniden şekillendirilmesi sonucunda bu göz altı morlukları tedavi edilebilir" diyerek sözlerini noktaladı.

Etiketler

Gündem   İstanbul  

Yorumlar

0 Yorum Yapılmış